ÜYE OL

Lütfen kullanıcı adını ve şifreni gir!

Kullanıcı Adı / Şifremi Unuttum!

Detaylı Ara

Wolfteam Son Direniş ''Ultimate'' border 1 : Anka'nın Acısı

  • HeLLBriNgER35
    Konu: 45 Yanıt: 228
    101 JFP
    Sürüye Dahil
    Offline
    Kazanılan Rozetler
    Kör Pençe

    Merhaba arkadaşlar ; Forumdan ayrılıyorum ve ayrılmadan önceki son hikayemi yazmak istiyorum. Öncelikle eski ve yeni forumda hikayelerime gösterdiğiniz ilgiler için teşekkür ediyorum. Ve keşke burada kalsaydım. Ama bu forumu resmen becerdikleri için gitmek zorundayım. Bu hikaye bir filmdir arkadaşlar. Çok ama çok uzundur :) ama okuyunca zevkini hissedeceksiniz. Filmin içinde müzik bulunacaktı ama yutub açılana kadar müzik yükleyemiyorum.[/color] HeLLBriNgER35 Sunar ... WOLFTEAM SON DİRENİŞ  ''Ultimate'' border 1 : Anka'nın Acısı *uçak sesi* Kadın anons : Tüm havaalanı personeli ve yolcular. Lütfen alanı boşaltınız , bu acil bir durumdur. İnecek uçaklar iniş takımlarınızı açın ve yolcuları hiç bir şekilde havaalanına sokmayın.  Erkek anons : Tüm yolcular sakin olunuz. S7 Anti-Terrörist Wolf Team ekibi gelmiş bulunmakta. Operasyon boyunca lütfen içeri girmeyiniz. Aksi halde canınızdan biz sorumlu olmayız. ANGELA : Sonunda ... *müzik* (0:48) *Tüm Uçuşlar Operasyon İçin İptal Edilmiştir* Wolf Team ekibi ana terminalde havaalanı müdürü ile konuşuyordu ... REINHARD : Eee sorunumuz nedir ? PEDRO : Havaalanında bir terörist bulunmakta. Ama çok ciddi , bir adım atanı dahi vuruyor hatta bir ölümüz var. CHRISTOPHER : *eeh* hep bunlarla uğraşıyoruz. MARIEN : Tamam arkadaşlar gevezeliği bırakalım ; sayın müdür siz teröristin nerede bulunabileceğini tahmin ediyormusunuz ? MÜDÜR : Sanırım evet. Apronda olması lazım , bir uçak kaçırabilir. LIN : Bize fetva verme ... kesin yeri neresi olabilir ? MÜDÜR : Söylediğim gibi şu an apron koridorunda olmalı. MARIEN : Pekala teşekkürler , ben Hamadah ile onu arkadan yakalayacağım. Diğerleri ; onu gideceği uçakta bekleyin. HERKES : ANLAŞILDI ! MARIEN : Haydi Hamadah , HAMADAH : Peki madam ... Ve Marien - Hamadah sakince apron koridoruna ilerliyordu. Ara sıra bağırma ve imdat sesleri yankılanıyordu ... MARIEN : Bana termal dürbünü ver ... HAMADAH : Peki ... Ve Marien dürbün ile duvar arkasından bakar ... terörist apronun ortasında ve uçağa yakınlaşmıştı. MARIEN : Nerdesiniz ? CHRISTOPHER : Uçaktayız. MARIEN : Peki , eğer ateş etmek zorunda kalırsanız ağır yara bırakmayın. Terörist bize lazım. CHRISTOPHER : Hep böyle diyorsun zaten bla bla blaa -.-' MARIEN : Dediğimi yap ! CHRISTOPHER : Peki ... MARIEN : Haydi , KOŞ ! *müzik devam etmekte ...* MARIEN : Orada .. bir saniye ; = DUR ! TERÖRİST : Kimsin ? MARIEN : Anti-Terörist Wolf Team ekibi *namıdiğer* Secter 7 , rehineyi bırak ve uçağa doğru ilerle. Hiçbir şekilde kaçamazsın ! Christopher ! CHRISTOPHER : Tamam , Ve diğer ekip uçaktan çıkar ve teröristi kıstırırlar.  *müzik biter* (3:30) REINHARD : Hiç kaçışın yok ... teslim olacaksın. Kamu huzurunu bozmak , terör eylemi teşebbüsü ve daha daha dahası. Terörist bir süre konuşmaz ... herkes hareketsizdir ... sonra terörist endişeli bir halde TERÖRİST : Bırakın beni ! Üstat gelmek üzere , ona istediğini vermeliyim ! Ölmek istemiyorum !!! MARIEN : Ölmek istemiyorsan bırak şu lanet silahı ! TERÖRİST : *hıh* öyle demek ... alın size silaah ! Ve silahı kafasına doğrultur , Marien ona koşarak ; = YAPMA !!!! Ve terörist kendini tarar. Beyni dağılmıştır. Marien şaşkın bir halde ; MARIEN : Kahrestin ! Ne yaptı bu salak ... Bu arada Angela hepsini dinliyordu. Kendi kendine , ANGELA : Üstat he ... güzel isimmiş :) Dedi ve başından beri üzerinde durduğu çok yüksek bir iskeleden iple atlar ve piksel kamuflaj ile görünmez olur ... *helikopter kalkış sesleri* Ekip havaalanında yaşanan anlamsız intihardan sonra helikoptere giderken olayı tartışır ... PEDRO : O da neydi öyle ? MARIEN : Kimbilir ... kasıtlı intihar mı ? REINHARD : Sanmıyorum ; inceleme ekipleri kafatasının 50.C GR ile vurulduğunu kafatası içindeki çekirdekten tespit etti. Ama terörist 7.62 AKM-74 kullanıyordu. LIN : Gene ilginç bir olay bizi bekliyor. HAMADAH : Sanırım öyle. *ankaranıın baağlarınaa büklüm büklüm yollarııı* HAMADAH : Ehm ... telefon :) LIN : Allahaşkına değiştir şu salak zil sesini -.-' HAMADAH : Kızım B.A.E de doğmuş olabilirim ama Türkiye'de angaralıyızz ! MARIEN : Her zamanki gibi saçmalıkta üstüne yok ... HAMADAH : Neyse açayım şu telefonu. GENERAL RIGS : Hamadah HAMADAH : Ooo şef , nasılsınız ? Sanırım hal hatır için aramadınız. GENERAL RIGS : Neden aradığımı biliyorsun ; bu intihardan sonra oluşan birkaç dizi ölüm normal olmasa gerek. Bunu araştırın. Ama öncelikle ; bir dostu ziyaret edeceğiz ... bu yüzden siz şu an helikoptere biniyorsunuz. HAMADAH : Sukubi duu lar gibi herşeyi pat diye söylediniz gene bravo ! -.-' GENERAL RIGS : Ne ise , şu dostu ziyaret edin. Bir bilgisi olduğunu umuyoruz. HAMADAH : Anlaşıldı ! Ve General Rigs telefonu kapatır. Üs çalışmayı sürdürmektedir... GENERAL RIGS : Sarah ... - Angela ayrılalı ne kadar zaman oldu ? SARAH : Sanırım ... 2 yıl. GENERAL RIGS : İki yıl ... çok uzun bir zaman. Başına birşey gelmemiştir diye endişelenemem de. Dünyanın en iyi 10 komandosundan biri çünkü. Ama Pedro için üzülüyorum. SARAH : Merak etmeyin , Pedro öyle bir delilik yapacak gibi bir kişi değil. GENERAL RIGS : Umarım ... O sırada ekip helikopter ile yolun ortasındaydı bile. Villa'ya deniz aşırı geçebilmeleri için villanın sahil güvenliğinden izin gerekliydi. MARIEN : Burası S7 MAI-OS #12775 Kodlu helikopter. Giriş izni istiyoruz. SAHİL GÜVENLİK : Anlaşıldı. Yol sizindir. MARIEN : Teşekkürler. Ve helikopter villaya inmiştir. Kahramanlarımız İyi Dost lakaplı namıdiğer Keito Meiling diğer bir deyişle Lin Meiling'in babasının odasına girmiştir. KEITO : Hoşgeldiniz hoşgeldiniz ... buyrun , kızım nasılsın ? LIN : Her zamanki gibi ... *heeh* sürekli kafa infaz ediyorum :/ KEITO : Büyüyünce böyle biri olacağını baştan biliyorduk. Neyse ne için geldiğinizi biliyorum. Bu intihar olayları bizi de etkiledi. Asistanlarımızdan biri intiharcıların arasında. Böylece artık bu bizim de sorunumuz olmaya başladı. REINHARD : Peki değişik mermiler ... buna ne diyorsunuz ? KEITO : Bir AKM-74 ün en ağır tipi bile en fazla 9.78 CAW NT taşır. Bu deneysel bir cephanedir ve bizim gibi özel yeraltı güçlerinde bulunur. Ama yeraltı pazarından hiç böyle bir satış gerçekleşmedi. Zaten olsaydı bile dediğim gibi 9.78 bir cephane. 50 kalibre ancak tahmin ettiğiniz dürbünlü tüfekte bulunur. M82 Barrett. muhtemelen kafa karıştırmak için kendisi yerine bir keskin nişancıya kendini vurduttu. MARIEN : Teröristin ne dediğini hatırlayın ; Üstat - istediğini vermeliyim - ölmek istemiyorum ... Üstat kim ? KEITO : Bir tahminim var ... ama o da şu an ölü. Bunu paylaşamam çünkü yeraltı arşivinin her bilgisi paylaşılamaz. Dünya Kurtarıcısı Secter 7 Wolf Team ekibi bile olsa. HAMADAH : Peki bize başka bir bilgi verebilirmisiniz ? KEITO : Bir tane evet. Bu kişi eskiden GATG (Global Anti Terörist Grubu) komiseriydi. GATG arşivlerinden bilgi edinebilirsiniz. Orada bir arkadaşım var , sizi yönlendirebilir. MARIEN : Çok teşekkür ederiz. Kahvenizi içmek isterdik ama iş bitmiyor maalesef. Görüşürüz. KEITO : Ben teşekkür ederim. Kızım sağ salim o bana yeter. Ve ekip odadan çıkar ...  MARIEN : Sanırım GATG Karagahına gidiyoruz. LIN : Haydi gidelim ... REINHARD : Durun bir saniye ! GATG den birşey alamazsak ne yapacağız ? HAMADAH : Eeeh sarı çocuk çok endişeleniyorsun. Buluruz elbet ! REINHARD : Sen öyle diyorsan MARIEN : E haydi gidelim o zaman ... Ve ekip helikopter ile yola çıkmıştır. Uzun süre sonra ise GATG Karargahlarından birine ulaşmışlardır. Kapıdan içeri girerler ; DANIŞMA : Hoşgeldiniz , birine mi baktınız ? Marien , Keito'nun verdiği adamın kartına baktı ve ; MARIEN : Shaw Menace ... bu adamı arıyoruz. DANIŞMA : 46.kat , 108.oda  MARIEN : Çok teşekkür ederiz Ve ekip odayı bulmuştu. Kapıyı açtıklarında Shaw onları bekliyordu SHAW : Sanırım Secter 7 , hoşgeldiniz , Keito geleceğinizi söyledi. Oturun HAMADAH : Kısa ve öz ; eski bir GATG komiserini arıyoruz tahminen 2024 yılı. SHAW : Gelin lütfen , Ve ekip Shaw'ın bilgisayarına bakmaktadır ; SHAW : İşte , 2024'e ait tüm komiser kayıtları. Aradığınız isim hangisidir peki ? MARIEN : Bilmiyoruz. Yeraltı bilgileri giz... SHAW : Anladım. Yeraltının en önemli kurallarındandır. Ama sizin kimi aradığınızıda anladım galiba ; işte ! Yuri Schlodovski , 2026 da üsteğmen komiser olmuş ama 6 ay sonra ölmüş. HAMADAH : Peht ! şimdi ne yapacağız ? Bir dakika ... Yuri nin bir oğlu , asistanı vb. yokmuydu ? SHAW : Bir bakayım ... evet ! Boris Zaitsev , teğmen komiser ve Yuri'nin asistanı. Hala yaşamakta ama yeri bireysel olarak gizli tutuluyor. MARIEN : Peki teşekkür ederiz. Bu bilgi sanırım yeter. *müzik biter* SHAW : Ben teşekkür ederim. Secter 7 gibi büyük bir anti-terörist grubu ile çalışmak zevk olur. LIN : Sizi ihtiyacımız olunca ararız. SHAW : Elbette memmnun ol.... *PŞANNKKKK* Kahramanlarımız patlayan birşey yüzünden odanın her bir tarafına dağılmıştı. Sersemlemeden uyandıklarında ise her yer yıkıntı halindeydi ... MARIEN : NE OLDU !!! LIN : Ne olabilir sence !! SALDIRI ! MARIEN : Herkes silahlansın ! İşler kızışacak ! Ve ekip silah seslerinin geldi yere koşmaktaydı. Ana hole baktıklarında ise gördükleri şey inanılmazdı ! Bu bir Wolwerine Mech ti ve heryeri talan ediyordu ... MARIEN : Evet klasik taktik arkadaşlar , sen oyala ben vur ! LIN : Klasik cevap ; evet ! MARIEN : HADİ ! Ve ekip ateş açtı. Marien gizlice Mech'in panelini bulmaya çalıştı ama yoktu , kabin ise özel savunma bariyeri ile kilitliydi. Marien zorlamaya kalkınca robot onu gördü MARIEN : Kahretsin ! *ratatataattatatatatatatatatatatatatatatatatatat* Marien hızlıca duvar arkasına saklandı ... tüm ekipte öyle MARIEN : Sakın - kımıldamayın ! Robot yanlarından geçti ... onları farketmedi bile ! Bu Wolf Team için bir fırsattı ;  LIN : Haydi ! Ve tüm takım Mech'in üstüne atladı. Zorladılar ama beceremediler. Mech onları vurmaya çalışıyordu ama havaya isabet ediyordu. Sonunda hepsini yere attı ve tam nişan alıp ateş edecekken kendi kendine patladı. O sırada arkada HST-1 ECO ile Shaw göründü ... *müzik biter* SHAW : İyimisiniz ? MARIEN : Sanırım ... SHAW : Bu bebeği sakladığım iyi olmuş. Makinelere karşı acayip etkili. REINHARD : Bu şeyden bende istiyorum ! LIN : Şu an tek düşündüğün aptal bir roketatarmı :O SHAW : *cık cık cık* yo yo yoo bu öyle basit bir roketatar değil , 3 roketi aynı anda yada sırayla atabilir. Temas anından 2 saniye önce özel başlık açılır ve patlayıcı C4 bazlı pim aktif edilir. Uyarı için büyük bir kırmızı bir ışık yanar. REINHARD : Pekala ... bunun üzerinde çalışacağım ! MARIEN : Neyse ne , hayatımızı kurtardığınız için sağolun. Ama gitmeliyiz bizi çağırıyorlar. SHAW : Rigs'e benden bir selam söyleyin LIN : Elbette. Ve ekip üsse dönmüştü. Rigs ve ekibin kalanı toplantı odasında başlamak üzereydi. Dosyalar açıldı ve herkes oturdu , GENERAL RIGS : Eee ? birşey bulan ? MARIEN : Biz bulduk efendim. Üstat lakaplı kişi Yuri Schlodovski adlı biri. Ama ölmüş , asistanı Boris Zaitsev ise hala yaşıyormuş. Ondan şüpheleniyoruz ama yeri her örgütten gizli bir halde. Kimse bulamıyor  GENERAL RIGS : Bulunmayanı bulmak , çözülmeyeni çözmek bizim işimiz. Haydi masalara ! Ve ekip üst düzey bilgisayarların bulunduğu odaya girer. Herkes yerine oturur ve aramaya başlarlar. MARIEN : Evet önce olası yerleri saptayalım ülkeden mahalleye kadar gitmeliyiz. HERKES : Anlaşıldı ! Ve arama tarama başlamıştır. Uzuuun bir süreç sonrası ise ekip işin yarısından fazlasını çözmüştü. Şu an semtleri araştırıyorlardı ... REINHARD : Yok böyle birşey ! Adam sanki hayalet , nerede olduğunu  hiç bir şekilde anlayamıyoruz ! LIN : Anlarııız anlarız tekno çocuk hallederiz sen sıkma canını :) REINHARD *iç* : Keşke teknoloji okumasaydım aaahh ah şimdi moda tasarımcılığı okuyacaktım Marien'e elbise yapmış olurdum >.< UYARI ! UYARI ! VİRÜS SIZINTISI ! UYARI ! MARIEN : Kahretsin ! Kim ne halt karıştırdı orada !? PEDRO : Biz yapmadık ama sanırım Boris utangaç biri , onu bulmamızı istemiyor. REINHARD : Böyle giderse tüm S7 bilgileri pert çocuklar. MARIEN *hhh hhh* GÜCÜ KESİN .... HEMEN ! Pedro acil durum panelinden bir balta alır. Güç panelinin üzerine gelir ; PEDRO : Aç şunu Reinhard ! Ve Reinhard paneli açar. Pedro baltayı indirirken PEDRO : Sıkı duruun !!! Ve baltayı vurur güç kesilir ... *müzik biter* [ 1 Saat sonra ] Secter 7 binasında hala güç yoktu. Her yer karanlık içindeydi ; yedek jeneratörler ancak koridor lambalarını aydınlatabiliyordu. MARIEN : Bu da neydi ! REINHARD : Sanırım Boris bize bir hediye bıraktı. Paketi de mal gibi açtık. HAMADAH : Sarı çocuk , en son nereyi tararken virüs geldi ? REINHARD : Yanlış hatırlamıyorsam Brezilya - Rio - Favela LIN : Gene mi orası ! Geçen seferki olanları unutmayııın alooo PEDRO : Ne yani adamı bulduk ve çang çong bize gitmeyin diyor LIN : Hey ! MARIEN : Sakiin !!! Tamam oraya gideceğiz gene bir tuzak değildir umarım ... Ve General Rigs odadan içeriye girer ... GENERAL RIGS : Hala elektrik yokmu ? MARIEN : Varmış gibi görünüyormu -.-' GENERAL RIGS : Benimkide soruydu işte *eh* neyse bulabildiniz mi ? LIN : Evet bulduğumuz yeri daha öncede ziyaret etmiştik. Tek kelime : Sthealth GENERAL RIGS : Dikkatli olun o zaman , geçen sefer zor kurtuldunuz. MARIEN : Oluruz efendim. Haydi ekip gidiyoruz ... Ve ekip helikoptere biner. Ve kısa bir süre sonra helikopter Favela'ya yol almaya başlamıştı ... MARIEN : Evet arkadaşlar , olası her tehlike için silahlarınızı emniyetten çıkarmayın. Büyük birşey ise , emniyeti kapatın ve tarayın. Ayrıca ; biyolojik silah önlemleri için özel zırh giydik. Ne pahasına olursa olsun çıkarmayın ! Bu arada Hamadah'ı boya kalemi ile birşey çizerken görür MARIEN : Hamadah napıyosun ? -.-' HAMADAH : E napıcam çıkartırsam kaybetmemek için üzerini resimliyorum MARIEN : O çizdiğin şey kaç para biliyormusun sen ? -.-' HAMADAH : Ne bilim VU_UV MARIEN : Neyse ... :/ haydi ekip sanırım geldik ! Ve helikopter iniş pozisyonu alıyordu .. Marien - Pedro ve Reinhard atladı , MARIEN : Biz önden gidiyoruz ! Ve diğerleride inişten sonra onlara yetişti. Ekip Boris'i bulmak için heryeri tek tek aramalıydı ! O sırada ... Boris'in gizli sığnağında ... BORIS : *öhö öhö* Angie ! Bana ilaçlarımı getirirmisin ? ANGIE : Peki ... bugün hastalığın ilerlemiş. Bence artık yeryüzüne çıkmalısın. BORIS : *öhhööö* Saçmalama kadın ! Beni arıyorlar hissedebiliyorum *öhö hhhüüüöhöö* ANGIE : Ama temiz hava solumazsan öleceksin ! BORIS : *öhmm* Peki biraz dolaşalım. Ama uzun sürmesin. ANGIE : Peki efendim ... Ve hizmetçi Angie , Boris'in tekerlekli sandalyesini getirdi. Hep beraber gizlibir tünel ile yüzeye çıktılar. Yine o sırada Wolfteam yakınlarda dolanıyordu. Bir ara Pedro birşey gördüğünü düşündü ve ; PEDRO : Hey ekip ! Sanırım orada ... MARIEN : Bir göz atalım Ve bir evin çatısına çıktılar. Sokağı iyi görüyordu ... MARIEN : Fotoya bakmalıyım ... EVET ! BU O ! Ama ... yanındaki kim ve neden Boris tekerlekli sandalyede ? PEDRO : Az laf , çok iş ! MARIEN : BEKLE PEDRO ! = ORADA DUR ! *müzik biter* Boris ve Angie , Pedro'ya döndü ve Pedro konuşmaya başladı ; PEDRO : Secter 7 Anti-Terörist Wolf Team. Boris Zaitsev , tutuklusunuz ! BORIS : *öhö öhö* Nasıl yani ? Ben birşey yapmadım ! ANGIE : Bırakın onu ! o masum , o aylardır hasta yatıyor ! PEDRO : Numara olmadığını nerden bilelim ? Ayrıca sen kimsin ? Angie aslında Pedro'yu tanıyordu. Hatta seviyordu. Çünkü Angie aslında Angela'ydı. Ama şu an sırası olmadığını düşündü ve söylemedi. MARIEN : Aferin Pedroo *şak şak* çok güzel gizli görev yapıyorsun. REINHARD : Bayım bizimle geliyorsunuz. ANGIE : Hiçbir yere gelmiyor ! Onu alacaksanız cesedimi çiğnersiniz ! Yada ben sizinkini ... Ve Angie çift USP 'lerini çıkarttı ve takla atarak ateş etmeye başladı.Tüm ekip Angie'yi etkisiz hale getirmeye çalıştı ama onun Angela olduğunu bilmiyorlardı. Angela dünyanın en iyi 10 komandolarından biri olduğu için hepsine karşı koyabiliyordu. Uzun ve amansız bir dövüş yaşanıyordu. Beş e bir kişiydi ve Angie bir çizik bile almamıştı. En sonunda Pedro ile çok yakın bir temasa geçtiler ve Pedro , Angie'nin yanağında birşey gördü ... bu Kate'in eskiden yaptığı çiziğin kalan izlerindendi ...  PEDRO *iç* : Angela !? Ve Pedro geri çekilmeye başladı ... MARIEN : Ne halt ediyorsun ? Vursana ! PEDRO : Ben sevdiğim kıza vurmam Marien ... MARIEN : Bir dakika ... ne sevdiğin kız mı ? PEDRO : Evet ... tahmin ettiğin kişi şu an karşında. ANGIE : Sırrımı artık öğrendiniz sanırım. Ama hemen grup sarılmasıyla geleceğimi sanmayın. Bir kaç işim var ... MARIEN : Peki Boris ? onu tutuklamamız lazım ... ANGIE : *hıh* hiçbirşey bilmiyorsunuz. - Size tavsiyem bu işten uzak durun ... aksi halde sizde şu teröriste olan şeyleri yaşarsınız. MARIEN : Neden bahsediyorsun Angela ? Taşıdığın kişi suçlu ! ANGIE : Sana göre evet. Çünkü olayın iç yüzünü görmedin ... Ve Marien'a bir USB bellek atar. ANGIE : Bu dosyaları azıcık bir kurcala. Ama geri alacağım o yüzden çabuk ol. *müzik biter* MARIEN : Bu neydi şimdi ? LIN : Angela ... *heh* demek bunca zamandır böyle geziniyordu. Yazık PEDRO : Ona üzüleceğimize acele edelim de şu dosyalara bakalım. Ve ekip geri döner. Üste bu olay ile ilgili tartışmaktaydılar. Tabii gizlice çünkü Rigs bunu öğrenirse Angie'nin tecrübe puanları ve rütbesi düşürülebilirdi ... MARIEN : Evet arkadaşlar ... Boris'in suçlu olduğunu düşünüyoruz ama Angela öyle demiyor. Siz ne diyorsunuz ? HAMADAH : Evet o da dostumuz ama yine de kanıtlar Boris'i işaret ediyor maalesef. Angela bunu anlamak mı istemiyor dersiniz ? LIN : Sanmıyorum gayet ciddiydi. REINHARD : Bize uzak durmamızı bile söyledi. Bu kadın ne çeviriyor ?  Pedro ayağa kalkar ve ... PEDRO : Bunu tartışmanız bile saçmalık ! Onca yıldır size liderlik eden , dostunuz olan , yardımınıza koşan ve ne gerekiyorsa yapan birini şimdi suçlu sanılan birini koruduğu için mi iteliyorsunuz !? MARIEN : Angela da olsa bunu tartışmalıyız. Sonuca ulaşmamız gerekiyor ! PEDRO : Peki ya haklıysa ? Belki biz salak gibi boşuna onun peşinden gidiyoruz ? Belki de uzak durmamız ve bu dosyayı iptal etmemiz gerekiyordur ? MARIEN : Haklı olduğunu nereden çıkardın ... he ! Sırf onunla aşk yaşadığın için onu savunma ! Sen de ben olsaydın aynı şeyi yapardın ! PEDRO : Hayır Marien ... ben sen değilim. Sen de sen değilsin. Lider olduğundan beri benliğin yok olmuş ... ben burada daha durmayacağım ! Ve Pedro kapıya doğru hızlıca yürür ... MARIEN : Pedro ... Pedro buraya gel ... PEDRO BURAYA GEL ! PEDRO : YETER ! Ve odada bir sessizlik oluşur. Sonra ; PEDRO : Eğer Angela'ya biraz değer verdiysen ... uyumadan önce o bellekteki dosyaları incelersin. *huuhh* Tamam mı ? Bunu bir dene ... ben çıkıyorum MARIEN : BURAYA GEL ! PEDRO GEL DEDİM ! *hıhh* LIN : Toplantıyı iptal edelim mi ... MARIEN : Tamam. Serbestsiniz. Ve bütün ekip evlerine dağılmıştı. Marien ise yaşadıklarını unutmak için duş almaya hazırlanıyordu. Ve duşa girdiğinde olanları düşünmeye başladı ... MARIEN *iç* : Pedro yanlış yapıyor ... Angela bizim dostumuz hatta liderimizdi tamam ama ayrılmıştı. Şimdi ne yaptığını nereden bilebiliriz ki ? Belki Boris onu para ile kandırdı ve ona hizmet ediyor. Ayrıca Boris neden tekerlekli sandalyedeydi ? Ve neden Favela'da saklanıyordu ? Off çözülecek bir sürü soru var ! - Bir dakika ! Angela'nın USB si ... şu dosyaları bir inceleyeyim. Belki sorularıma cevap verecek birşeyler vardır ... Ve Marien duştan çıktı , acele edeceğim derken sadece iç çamaşırlarını giyebilmişti. Hemen bilgisayarının başına oturdu ve USB yi taktı ... bir sürü bilgi gelmişti. Marien ''Gerçekler'' adlı dosyaya tıkladı. Ve bir video ile karşılaştı ... Videodaki Angela ve arkada Boris Zaitsev vardı. ANGELA : Marien ... eğer bu videoyu izliyorsan birkaç dakika sonra birdaha bu videoyu izleme fırsatın olmayacak o yüzden iyi dinle ;  - Bir süredir bu intiharların peşindeydim. Terörist ilk değil maalesef. 0 otuzuncu kurbandı. Ayrıldığım süre içerisinde bu bilgiye sahip olan Boris Zaitsev ile tanıştım. Bana her bildiğini anlattı. Bende sana özetle anlatıyorum ... şimdi öncelikle Boris masum. Ben tanıştığım zaman hastaydı. Bu hastalığa Ivan Schlodovski öldükten 1 ay sonra yakalanmış. Bu hastalığı yüzünden yürüyemiyor. Bu yüzden tekerlekli sandalyedeydi. Bu kasıtlı intihar girişimlerini yaptıran kişi ordudan biri. İsim alamadım ne yazık ki ama rütbesi yüksek biri olması lazım. Bu adamın bir de A+ Sınıf Keskin Nişancı yardımcısı var. Cinayetleri o yapıyor. Onu bulursan büyük birkaç bilgi koparabilirsin. Ve sanırım şu sıralar eski İngiltere BM büyükelçisi Binbaşı Phoenix'e suikast girişiminde bulunacak. Acele etmelisin. Çünkü suikast yarın olacakmış. Birde ... sakın Keito ve Shaw'a güvenme. Bilmiyorum ama sanırım bu işte onların da parmağı var. Ama bunu kendine saklamalısın. Tamam mı. Pedro'ya iyi bak ... işlerimi bitirdiğimde yeniden görüşeceğiz. *öhö öhöö* Sanırım Boris'in yardıma ihtiyacı var. Görüşürüz. *Dosya otomatik silme işlemi başlatılıyor ...* MARIEN : İnanamıyorum ! Bunca zamandır onun hakkıdna yanlış düşünmüşüm. Kesinlikle ondan özür dileyeceğim ! Ve odada birkaç ayak sesi duyulur. Marien sandalyeden arkasını dönerek ... MARIEN : Kim var orada ! Dedi ... ses yoktu. Ama ayak sesleri bariz şekilde vardı. Ve bir an bilgisayarına baktı. USB yoktu ! Hemen silahını kaptı ve giyisilerini giymeden onu takip etmeye başladı. MARIEN : Ben Marien duyuyormusunuz ben Marien ! Hemen buraya birkaç destek getirin önemli bir bilgi çalındı ! LIN : *ııaah* Marien sen misin ? MARIEN : Lin ? İyiki yanlışlıkla seni aradım :/ Hemen buraya gel Angela'nın verdiği USB yi çaldılar ! Yerimi kendi GPS'im le senin tablet pc'ne yolluyorum. LIN : Tamam biraz bekle ... uyku halinde hazırlanmam uzun sürer ... MARIEN : ACELE ET ! Ve Marien hala hırsızı kovalıyordu. Yağmur bastırmaya başlamıştı ve Marien giyisileri olmadığı için çok üşüyordu ama onu takip etmek zorundaydı ! En sonunda hırsızı mezara kadar kovaladı ve tel örgülerde durdu ... MARIEN : Kapana kısıldın ... o USB yi bana ver. Canın yanmasın. ??? : Hayır ... asıl kapana kısılan sensin ! Hava yağmurlu ve üzerindeki iç çamaşırları yüzünden vücudun çok üşüyor. Eğer dövüşmeye kalkarsan geçici felç geçirirsin ! MARIEN : Arkadaşım için ... kalıcı olsa farketmez ! Ve bilinmeyen hırsız kişi Marien'e doğru atladı ve dövüşmeye başladılar ... Marien ilk başlarda tekmeler ile çok sert vuruyordu. Dövüşürken Marien onu konuşturmaya çalıştı ... MARIEN : Kimsin ve kime çalışıyorsun !? ??? : Seni hiç ilgilendirmez ! Ve ben bireysel çalışırım ! MARIEN : Yani .. paralı askersin  ??? : Yoo yoo paralı asker çok kaba bir terim ... şuna bireysel istihbaratçı diyelim ha ? MARIEN : O dosyalara neden ihtiyacın var ? ??? : Eski bir arkadaşı ziyaret edeceğim. Onunla kapatacağım bir hesabım var ... MARIEN : Hesabını ben ödeyeyim ! Dedi ve hırsızın yüzüne yandan çok sert bir şekilde tekme attı. Hırsız dönerek uzağa fırladı. Ve yere düştü. Marien silahını doğrultarak ; MARIEN : O belleği bana ver ... ve yoluna git ! ??? : Bu kadar çabuk mu ? Daha yeni başlamıştık *he he he* Ve Marien'ı tekmeyle uçurarak ayağa kalktı. Onu ensesinden tuttu ve tel duvara çarptırarak ; ??? : Benim peşime sakın düşme ! Takip edersen ... ölürsün !  Bilgi toplamaya çalışırsan ... ölürsün ! Sadece dosyayı kapat ve hayatını yaşa. Şu sarı çocuk ile uzun bir ömür geçirebilirsin. Kariyerini de devam ettirebilirsin. Bu şu an ki kararına bağlı ... MARIEN : Geber ! ??? : Demek öyle ... anında ölmek istiyorsun ? Büyük zevkle ...  Der ve onu öldürmeye kalkacakken ;  = HAYYYİAAAAA Lin gelir ve uçan tekme ile hırsıza vurur. Havada savrulan USB yi kapar. Ve ELWRCİ GL'u ile hırsıza nişan alır ; LIN : Ya şimdi geldiğin yere gidersin yada hemen tahtalıköye gidersin ! ??? : Geri geleceğim Marien ... ama birdahakine. Mezarın da yanımda olacak ! Der ve piksel kamuflaj ile gözden kaybolur. *öhö öhö öhööğğhh* LIN : İyimisin !? MARIEN : Keşke giyisilerimi giyseydim *öhö* sanırım soğuk algınlığı *öhöö* LIN : Ah şu acele davranışların ... neyse gel ekip yolda. Ve birkaç Secter 7 aracı ile birlikte birkaç polis arabası ve bir helikopter hemen olay yerine gelir. REINHARD : Marien , hayatım ! MARIEN : İyiyim Reinhard ... merak etme. Der ve Reinhard Marien'in boynuna atılır. REINHARD : Bu yağmurda neden çıktın ? Bizi arayabilirdin. MARIEN : Eğer çıkmasaydım ... bu önemli bilgileri elde edemezdim. Neyse bunları yarın konuşalım saat geç oldu. Ekip arabasının içinde ise takım konuşma halindeydi. HAMADAH : Şu Marien'ın dikkatsizliği başına iş açacak bu havada çamaşırlarla çıkılır mı ? Bari üstüne mont alsaydı. CHRISTOPHER : Bizim Marien işte .. ilk zamanlardaki gibi. Kendisi yerine başkalarını düşünüyor. Hala da öyle. Bu iyi birşey. SARAH : Ama birgün bu huyu yüzünden kendisi zarar görecek. HAMADAH : *aahh* Sarah sen Marien'ı tanımıyorsun. Bir yolunu bulur ve iyileşir. Ne olursa olsun. SARAH : Sen öyle diyorsan. Ve tüm ekip Marien'a suikast edilmesi tehlikesine karşı onu üste barındırmaya karar verdiler. Doğal olarak Reinhard'ın odasında kalacaktı. MARIEN : Reinhard ... REINHARD : ? MARIEN : Ben birşey öğrendim. Angela masum. USB videosunda herşeyi anlattı. Şanslıyız ki hırsız USB yi çıkardığı için video silinmedi. Tekrar izleyebiliriz. Derken USB bir ip vasıtasıyla pencereye doğru çekildi. Çeken kişi Angela'ydı ve pencereden odaya atladı. ANGELA : *heh* Sana geri alacağım demiştim :) MARIEN : Angela ! ANGELA : Olanları duydum. Geçmiş olsun.  MARIEN : Teşekkür ederim. ANGELA : Ama buraya sohbet için gelmedim. Biraz laflanıp çıkacağım ; o kişinin kim olduğunu sanırım biliyorum. Biraz iri olması bile kim olduğunu gösteriyor. MARIEN : Evet acayip iriydi. Birde sanırım kılları çoktu. Ama şu Japon işi örtü giyisilerinden giydiği için pek farkedemedim. ANGELA : O Lusian'dı.    = NE ! ANGELA : Evet. Lusian geri dönmüş. Şu iyon bombasından sonra ölmeye çok yaklaşmış. Ama ona biri yardım eli uzatmış ve oradan kurtulabilmiş. Şimdi kendisine yardım edene istihbaratçı olarak hizmet ediyor. MARIEN : Ama ... ANGELA : Sanırım kim olduğunu öğrendin. Ben gidiyorum. Hala işlerim tamamlanmış değil. Görüşürüz ve Reinhard ; sakın bu söylediklerimi kimseye anlatmayın. Vakti gelince ben herşeyi anlatacağım. REINHARD : Tamam. ANGELA : Hoşçakal ... Marien Ve pencereden geri takla atarak iple atlar. MARIEN : Artık uyuyalım. REINHARD : Tamam. MARIEN : Onun Lusian olduğuna inanamıyorum. REINHARD : Bende inanamıyorum. O SCUD füzeleri onu nasıl öldürmedi anlamadım. MARIEN : Bende ... Ve birbirlerine dudak mesafesinde yakınlaşırlar. Tam öpüşeceklerken kapı açılır ... ve toparlanırlar. MARIEN : Eee şey ... LIN : Rahatsız etmiyorum ha ? *ıhhıhı* sizi sizi ;) MARIEN : Lin yapma şunu .. lütfen :/ LIN : Neyse siz devam edin. Ben iyimisin diye bakmıştım. İyi uykular. Tabi uyursanız :D MARIEN : Lin allahaşkına git >.< LIN : Ay tamam öff ... Der ve kapıyı kapatır. MARIEN : Bu kıza bazen çok gıcık oluyorum varya ... REINHARD : Devam edelim mi ? MARIEN : *ehm* uyusak ? REINHARD : Ama *mmmmuck* MARIEN : Haydi ... uyumalıyız saat çok geç. REINHARD : Peki ... üst tarafı alabilirsin. MARIEN : Teşekkür ederim. Ve ikiside uykuya dalar ... YER : S7 - Wolf Team Binası SAAT : 14:45 *gli gli glinnnnng* *gli gli glinnnng* MARIEN : Kim acaba ? Telefona uzandığında arayan kişi belirsizdi. Herhalde yanlış numaradır diye kapattı. Ayağa kalktığında ise zorla yürüyebiliyordu. Ve acayip üşüyordu çünkü hala giyisilerini giymemişti. Giyinmek için depoya gitti. Giyinirken içindeki bir ses onu birinin takip ettiğini düşünüyordu ama neyse diyerek giyinmeye devam edecekti ki ... kalın bir kol onu tuttu ... ??? : UYARIMIZI DİNLEMEDİN MARIEN : Bırak ! ??? : Yoo öyle kolay değil ! ARTIK DEĞİL ... MARIEN : ... yo ... yo yo yoo BIRAK ! Bilinmeyen kişi daha doğrusu Lusian onu rehine olarak kullanıp binadan çıkarmayı ve infaz etmeyi planlıyordu. Binada herkes Marien'ın rehine alındığını görünce silahlarını doğrulttu ama tabii Marien'ı vurma tehlikesi olduğu için onu bıraktılar. Lusian hızla koşarak Marien'ı infaz edeceği yere doğru koşmaya başladı. O sırada tüm Wolf Team ekibi Marien'ı arıyordu ...  REINHARD : KAHRETSİN ! Hiç bir yerde bulamıyorum onu ... HAMADAH : Sakin ol Reinhard elbet buluruz REINHARD : Nasıl sakin olurum ? He ? Canımdan çok sevdiğim kadın belki de şu an ölmüş olacak !  LIN : Bu olayları çok yaşamadık mı Reinhard ? he ? Bunu da atlatırız. REINHARD : Umarım ... *VAAYNK* *VAAYNK* LIN : Aha da bak bulduk :) Sanırım ... umm ... şurada. SARAH : Orayı biliyorum sanırım. Sağlık Bakanlığı Tıp ArGe Ensititüsü. Orada çalışıyordum. HAMADAH : Tamam arkadaşlaar iki katı zaman ... iki katı hareket Marien'ı bulamazsak sanırım onu adli tıp bulacak. Ve ekip hemen bir helikopter ile yola çıkmıştır bile. Onlar binanın çatısındayken , Lusian binanın tenha bir koridoruna doğru ilerliyordu. Marien'ı bir köşeye çömeltti ve bir Japon Yeraltı Ustasından öğrendiği Kızıl Pençe jutsu sunu yaptı. Pençeleri kııpkırmızı olmuştu. LUSIAN : Evet Marien Arnault ... son sözlerini duyalım ! Marien konuşmayı tercih etmedi. Ama içinden ; MARIEN *iç* : Buraya kadarmış ... o kadar uzun zamandır bu ekipte çalıştım ... çok emek harcadım. Ve ... sanırım hayat döngüm buraya kadar.  - Angela - Pedro - Lin - Hamadah - Rigs ve Reinhard ... sizleri unutmayacağım ... seni seviyorum Reinhard *hıçkırarak ağlamaya başlar* ... hoşçakal. LUSIAN : Sanırım sözün yok. Tabii ... ölülerin konuşmaya ihtiyacı yoktur ! O sırada Reinhard koridorun en başındaydı. Hiç koşmadığı kadar hızlı koşuyordu. Sadece sevdiği kadını kurtarmak için. Lusian pençesini kaldırdı aynı zamanda Reinhard onlara az buçuk yetişmişti ... REINHARD : Marieeeeen ! MARIEN : *gözyaşıyla burnunu çekerek bir gülümseme ile bakar* Reinhard ... LUSIAN : Geber ! = MARIEEEN ! Ve Lusian ölümcül darbeyi indirir. Marien yere yığılmıştır. Reinhard dizleri üstünde yıkılmıştır. Lusian ise piksel kamuflaj ile gözden kaybolur. Reinhard , Marien'a doğru koşar. *müzik biter* REINHARD : Marien ... MARIEN : Reinhard ... *hıh* aptal çocuk öleceğimi bile bile geldin. REINHARD : Seni nasıl bırakabilirim !? *Uzun yıllar önce* ------------------------------------------------------------------------- BPFOOOOOOMMM ŞPLAAKKKK MARIEN : AAAAAH ! REINHARD : Marien , iyimisin ! MARIEN : Hayır ... bacağıma demir saplandı. REINHARD : Merak etme seni taşırım ! ------------------------------------------------------------------------- ------------------------------------------------------------------------- REINHARD : Onu mu istiyorsun ... cesedimi çiğnersin ! ASMON : Büyük zevkle *hu hu hu ha ha hah* ÇFŞNKKKKKKK REINHARD : AAAAH ! MARIEN : REINHARD ! .... *hıh hıh hıh* = ASMOOOONNNN ! *EMG-269 ile Asmon'u tarar* ------------------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------------------ MARIEN : Bak Reinhard ... bunu bilmelisin ki ... sende gözüm yok. REINHARD : Hayır ... yalan söylüyorsun. Ağzın başka ... gözlerin başka. MARIEN : Ama ... REINHARD : Marien ... bana doğruyu söyle. Beni seviyormusun ? MARIEN : ........ *kısık ve ağlamaklı bir sesle* Evet Reinhard .... evet .... ----------------------------------------------------------------------- ----------------------------------------------------------------------- REINHARD : Seni hiç bir zaman bırakmadım. Şimdi de bırakmam. Ölsen bile ... onlar seni kaldırmadan önce seni doya doya öperim ... MARIEN : Reinhard ... REINHARD : Evet Marien ... MARIEN : *zorla nefes almaktadır. Kısık bir sesle* Seni seviyorum .... ----------------------------------------------------------------------- ----------------------------------------------------------------------- MARIEN : Hoşçakal ... REINHARD *ühü ühü* Marieeen ! = BUNA İZİN VERMEM ! *çfinnnkiuuuuuuvvvv* *vciiiuuvvvvv* Bir siber serum ile Marien'ın henüz tam ölmemiş bedenine yaşama şansını arttırabilecek A+ Sınıf akyuvarlar enjekte edilmişti. Marien iyileşiyordu. Ve piksel kamuflajını kaldırırken biri görünüyordu. MARIEN : Sen de kimsin ... ? Marien'ı kurtaran gizemli kişi kim ? Angela Wolfteam ekibine geri dönecek mi ? Ve ekip Üstat'ın gerçek kimliğini bulabilecek mi ? Hepsi ve daha fazlası Wolfteam Son Direniş ''Ultimate'' border 2 : Dosya Kapandı'da !

    0

    4.4.2014

    Link kopyalandı.