2014 FIFA Dünya Kupası F Grubu maçında Arjantin'le karşılaşan Bosna Hersek'in maçını Saraybosna'daki vatandaşlar ellerinde Bosna ve Türk bayraklarıyla kentin çeşitli yerlerinde kurulan dev ekranlarda izledi.
Ülke tarihinde ilk kez dünya kupasına katılan Bosna Hersek'te, 2014 FIFA Dünya Kupası F Grubu maçında Arjantin maçı için gün boyu nefesler tutuldu ve karşılaşma saati beklendi. Başta başkent Saraybosna olmak üzere ülkenin Mostar, Tuzla, Zenica ve Bihaç gibi şehirlerindeki meydanlar Bosna Hersek bayraklarıyla süslendi. Başkent Saraybosna'da başta BBI İş Merkezi önündeki alan ile Aliya İzzetbegoviç Meydanı'nda kurulan dev ekranlarda vatandaşlar maçı izledi. Bosna Hersek bayraklarının yanı sıra Türkiye bayrakları da taşıyan vatandaşların birçoğunun, takımlarının renkleriyle dizayn edilmiş fes taktıkları da görüldü.
Maçın başlamasıyla birlikte adeta nefeslerin tutulduğu anda henüz 2. dakikada yenen gol, taraftarların suskun bir şekilde maçı izlemesine neden oldu. Maçın ikinci yarısında Arjantin'in 65. dakikada farkı ikiye çıkarmasıyla birlikte Saraybosna sokakları adeta "ölüm sessizliği"ne büründü. Maçın 85. dakikasında Vedad İbişeviç'in golüyle meydanlarda büyük bir coşku yaşandı. Havai fişekler atarak ve birbirlerine sarılarak atılan golün sevincini yaşayan Bosnalı taraftarlar, maçın 2-1 takımları aleyhine sonuçlanmasıyla buruk bir sevinç yaşadı.
Bosna Hersek'in Arjantin'e karşı 2-1 yenilmesine karşın, taraftarların bir kısmının maçın ardından caddelerde konvoylar oluşturarak sevinç gösterilerinde bulundukları da görüldü. Ellerinde Bosna Hersek ve Türkiye bayrakları taşıyan Boşnaklar, Saraybosna'nın en merkezi yerindeki Ferhadiye Caddesi'nde meşaleler yakarak, “Seni seviyoruz Bosna” tezahüratları eşliğinde yürüdü. Takımlarının oynadığı oyundan memnun kaldıklarını belirten Bosna Hersekli taraftarlar, gruptaki rakipleri olan İran ve Nijerya'yı rahat bir şekilde yenebileceklerini ifade etti.
-"Futbol asla sadece futbol değildir"-
İngiliz gazeteci Simon Kuper'in futbolun, sınıf farklılıkları, milliyetçilik, devlet yönetimi, etnik ayrılıklar gibi toplumsal konularla ilişkisini 22 ülkeden 600'e yakın insanla görüşerek belgelediği kitabın da ismini taşıyan "Futbol asla sadece futbol değildir" sözü, Bosna Hersek'in Dünya Kupası'nda temsil edilmesiyle birlikte bir kez daha gerçekliğini kanıtladı.
1992-1995 yılları arasında acı bir savaş yaşayan, daha sonra Dayton Barış Antlaşması'yla karışık bir siyasi yapıya sahip olan, son yıllarda ise yaşanan ekonomik kriz, protestolar ve geçen ay son yüzyılın sel felaketinin meydana geldiği Bosna Hersek'te, halk Dünya Kupası'yla birlikte adeta başka bir gündeme sahip oldu. Ülkede özellikle Boşnak nüfusun yoğun olduğu yerler, bayraklarla donatılırken, ülkenin sembolleri kıyafetlere de yansıdı. Arjantin maçı için kurulan dev ekranlar, gün boyu bayraklarla donatılan araçların şehir merkezlerinde klaksonlar çalarak tur atması, insanların caddelerde şarkılar söyleyerek ülkelerine destek vermesi başta başkent Saraybosna olmak üzere birçok şehirde adeta "karnaval havası" oluşturdu. Ülkedeki bütün olumsuzluklara rağmen Dünya Kupası'yla birlikte halk Bosna Hersek'e "yeniden sahip çıkmaya" ve ülkelerine olan umutlarının artmasına da neden oldu.